Mübarek bir zat, bir Müslümana ait kabrin önünde durup, talebelerine sorar: —Bu kabirdeki kişi, tekrar dünyaya gelse sizce ne ile uğraşır, ...
Mübarek bir zat, bir Müslümana ait kabrin önünde durup, talebelerine sorar:
—Bu kabirdeki kişi, tekrar dünyaya gelse sizce ne ile uğraşır, ne yapar?
—Bu kabirdeki kişi, tekrar dünyaya gelse sizce ne ile uğraşır, ne yapar?
Talebenin birisi der ki:
—Elbette sürekli namaz kılar.
—Elbette sürekli namaz kılar.
Diğer bir talebe de der ki:
—Devamlı oruç tutar.
—Devamlı oruç tutar.
Bir diğeri de der ki:
—Cihat eder, emri maruf yapar.
—Cihat eder, emri maruf yapar.
Velhasıl talebeler faydalı bütün işleri sayarlar. O zat buyurur ki:
—Bu mezarda yatan kişinin dünyaya tekrar gelip gelemeyeceği şüphelidir. Ama sizin oraya gideceğiniz kesindir; yani siz de onun gibi öleceksiniz. O halde neden şimdi bu söylediklerinizi yapmıyorsunuz? Neyi bekliyorsunuz? Onun kaybettiği fırsatı, siz bir ganimet bilmelisiniz yarına bırakmadan bu faydalı işlerle uğraşmalısınız.
—Bu mezarda yatan kişinin dünyaya tekrar gelip gelemeyeceği şüphelidir. Ama sizin oraya gideceğiniz kesindir; yani siz de onun gibi öleceksiniz. O halde neden şimdi bu söylediklerinizi yapmıyorsunuz? Neyi bekliyorsunuz? Onun kaybettiği fırsatı, siz bir ganimet bilmelisiniz yarına bırakmadan bu faydalı işlerle uğraşmalısınız.
Hiç yorum yok