Grid

GRID_STYLE

Classic Header

{fbt_classic_header}

Header Ads

//

Canlı Akış

latest

Anne Babanın ya da insanın kendisine nazar degermi?

İnsanın anne babasının veya kendisinin de kendisine nazarı değebilir. İnsan bazen kendisinde bulunan bir şeye karşı aşırı sevgi beslemesi ...

Anne Babanın ya da insanın kendisine nazar degermi?
İnsanın anne babasının veya kendisinin de kendisine nazarı değebilir. İnsan bazen kendisinde bulunan bir şeye karşı aşırı sevgi beslemesi nazara sebep olabilir. Bu bakımdan kendisinde bulunan güzel bir hasleti Allah'ın bir vergisi olduğu bilinmelidir.

Nazar genelde kendisine bulunan nimetlerle o nimetin kendilerinde olmayan insanların arasına böbürlenerek, gururlanarak ve korumasız olarak çıktığı durumlarda değer. Ancak aşırı sevgi ve iç kaynaması da nazara neden olabilir.

Nazarı değen insanlar zihinlerinde biriktirdikleri olumsuz bir enerji belli bir frekanstan yayarak özellikle korumasız insanları bir anda perişan edebilirler. Bazen Annenin babanın nazarı da kendi çocuklarına değe bilmektedir.  Çocuğunun güzelliği karşısında  aşırı bir sevgi nazarıyla bakan anne "Hele bakın yavruma benim ne de güzel yavrum var." derler onun bir anda hastalanmasına sebebiyet verebilir. Bu açıdan kişi çocuğuna veya aşırı sevgi duyduğu birisine de iç kaynaması olarak nazar değebilir. Böyle durumlarda Maaşallah barekallah diyerek nazardan kurtulmuş olur. tabi bundan mutlaka böyle olursa nazar değer bunun dışından asla bir şey olmaz manası çıkarılmamalıdır.

Kem göz sahibi yüreğinde biriktirdiği bütün olumsuz duyguları negatif enerji olarak gözlerine taşımışsa gördüğü  paratonersiz ilk istasyonda onu boşaltacak demektir. Bundan korunmanın yolunda insanların takdir hislerini galeyana getirmeden, onların gıpta damarlarını fazla tahrik etmeden hareket etmek ve sürekli okunması istenen duaları okumaktır. Sahih hadis kitaplarında bu nevi tedaviden daha ziyade fatiha ihlas, felak, ve nas sureleriyle bazı duaların okunduğu rivayet edilmektedir.

Zihir karışmayan, yani şey ve şeytanlık için olmayıp ta ondan korunmak ve bir hastalık veya afete Allah'dan şifa niyazı için kendine veya diğerine hulusu kalp ve salih niyet ile bir dua ve ayet okuyup  üflemek olan okumaların olabilirliği doğaldır. Bu tür okumalardan sonra hastaların Allah'ın izniyle iyileşerek ayağa kalktıkları da artık inkar edilemez bir gerçektir. Okunan surelerde, ayet veya dualarda emrolunduğu üzere herkesin Allah'a sığınarak kendisi ve diğerleri için dua etmesi, okuması meşru değil, dince emredilmiştir.

Bu sure ve duaların, nazar değmesi gibi manevi sebeplere dayalı hastalıklara da, belli durumlarda yılan ve akrep sokması gibi maddi sebepli hastalıklara da okunduğu ve netice alındığı bilinmektedir. yanlık okuma ile tedavi caiz olabilmesi için oldukça önemli bir konu vardır ki; okunan şeyin ayet hadis manası anlaşılan bir dua olması, şifa verenin yalnız Allah olduğunu bilinmesi, gayri meşru bir maksada hizmet etmemesi tıbbi tedavinin önünü kapatmaması şartlar ileri sürülür.

Bunu insan kendisi yapabildiği gibi, bu işi iyi bilen ve iyi niyet olduğu bilinen güvenilir birine de yaptırabilir. Tıbben tedavi imkanını bulunmadığı durumlarda veya ona yardımcı bir unsur olarak moralin insan psikolojisi üzerindeki etkisi sebebiyle insanlar dinin üstün yapıcı etkisini kullanarak, dini metinler ve dualarla tedavi edilmeye çalışılmıştır. 

Hiç yorum yok