Grid

GRID_STYLE

Classic Header

{fbt_classic_header}

Header Ads

//

Canlı Akış

latest

Hz. İsa'dan sonra hıristiyanlık nasıl ortaya çıkmıştır?

İsa'dan (a.s) sonra havariler etrafa dağılıp Hz. İsa'nın (a.s)  dinini insanlara telkin etmeye çalıştılar. Fakat o sıralar dünyanı...

Hz. İsa'dan sonra hıristiyanlık nasıl ortaya çıkmıştır?
İsa'dan (a.s) sonra havariler etrafa dağılıp Hz. İsa'nın (a.s)  dinini insanlara telkin etmeye çalıştılar. Fakat o sıralar dünyanın her yeri müşriklerle dolu idi. Hz. İsa'nın (a.s) dini açık bir şekilde duyurulamamış, 300 sene kadar gizli tutulmuş, bu süre içinde hakikat kaybolmuş, İncil namına bir çok kitap yazılmıştır.

  Halbuki bunlar havariler veya onların talebelerine isnat edilen, Hz. İsa (a.s) hakkındaki birer tarihçeden ibarettir. Sonrarı İseviler, bunlar dört hüshaya ayırmış ve bunlara İncil adını vermişlerdir. Ancak bunlar bile birbirlerine tamamen uygun değildir.

  Hz. İsa'dan (a.s) kırk sene sonra Romalılar, Kudüs-i şerif-e saldırmışlar, yahudilerin bir kısmı öldürmüş, bir kısmı da esir almışlar yahudi kitaplarını yakmışlardı. Bundan sonra yahudiler yerle bir oldular. Nihayet Roma imparatoru kostantin, etrafını kuşatmış olan düşmanlarına karşı yardım etmeleri için ordusunda bulunan İseviler'e bir güzellik göstermiş, sancaklarına haç koydurmuş, kendiside iseviyi kabul etmişti.  Böylelikle Hz. İsa'nın (a.s)'ın doğumundan 310 sene sonra İseviyye'nin açık bir şekilde tebliğe müsade edilmiştir. Daha sonra İseviyye'yi kabul edenler çoğalmış, kendilerine "nasara" (hıristiyan) denilmiştir. İlerleyen zaman içinde Romalılar, şark ve harp imparatorluklarına ayrılınca mezhepleri olan nasraniyyet de katolik ve ortadosk şeklinde ikiye ayrılmıştır. Bundan sonra da bir çok mezhep ortaya çıktı. Protestan meshebi bunlardan dır.

   Esas itibariyle Allah'ın bir ve tek olduğunu (tevhid) inancı üzerine kurulmuş olan iseviyye, daha sonraları bu çizgiden çıkmış, müntesipleri teslise (üçleme) inanmaya başlamış, adeta putpereslik haline gelmiş, mabedleri suretlerle dolmuş, müşriklerin mabetlerine benzetilmiştir.


Ömer Nasuhi Bilmen

Hiç yorum yok