Grid

GRID_STYLE

Classic Header

{fbt_classic_header}

Header Ads

//

Canlı Akış

latest

Vehhabilerin Mulhid Olduğunu Bildiren Vesikalar.

Vehhabilerin mülhid olduğunu bildiren vesikalardan bazıları da şunlardır: - (Minhatül-Vehbiyye-fireddi-alel vehhabiyye), - (Tarihi vehhabiya...

Vehhabilerin mülhid olduğunu bildiren vesikalardan bazıları da şunlardır:

- (Minhatül-Vehbiyye-fireddi-alel vehhabiyye),
- (Tarihi vehhabiyan), (Ahmed Cevdet Paşa'nın tarihi 7. cildinde).


Medine’yi bombaladılar:

Vehhabiler, Ehl-i sünnet Müslümanları “müşrik” [yani kâfir] bildikleri için yapmadıkları zulüm ve işkence kalmamıştır.

Taif'deki Müslümanlara çok işkence yapmışlar, kadınları ve çocukları barbarca öldürdükleri Ahmet bin Zeyni Dahlan'ın Hulasat-ül kelam Kitabında ve Eyyüp Sabri Paşa'nın Tarih-i vehhabiyyan kitabında uzun yazılmıştır.

Yine Seyyid Zeyni Dahlan'ın El-fütuhat-ül İslamiyye isimli eserinin “Fitnet-ül vehhabiyye” başlığı altında vehhabilerin bozuk itikadlarını ve Müslümanlara yaptıkları zulüm ve işkenceler anlatılmaktadır.

Bu kitaplarda özetle deniyor ki:

“Vehhabiler Taif kalesine saldırıp, kadın-erkek, çoluk-çocuk demeyip öldürdüler. Beşiktekileri bile parçaladılar. Dere gibi sokaklardan kanlar aktı. Evleri basıp her şeyi yağma ettiler. Şehitleri günlerce (16 gün) hayvanların ve kuşların yemesi için bir tepeye bıraktılar.

Vehhabiler, kütüphane, tekke ve evlerden ne kadar, Kur’an-ı kerim, tefsir, hadis ve din kitabı varsa hepsini parçalayıp yerlere attılar. Kur’an-ı kerim ve din kitaplarının altın işlemeli meşin ciltlerinden çarıklar yapıp kirli ayaklarına giydiler. Meşin ciltler üzerinde âyet-i kerimeler bulunmaktaydı. Yerler hep bu mübarek kitapların yaprakları ile doluydu.

Sabah uyandıkları vakit bu yaprakların yok olduğunu gördüler. Bu zulümlerden sonra Eshab-ı kiramın, evliyanın ve âlimlerin kabirlerini, türbelerini yıktılar. Abdülaziz bin Suud 1926’da Peygamber aleyhisselamın mübarek türbesini de bombaladı.”

Feth-ül Mecid ve Keşf'üş şübühat isimli vehhabi kitaplarında, vehhabi olmayanların kanları ve malları helal diye yazdığı için, inançlarının gereği yukarıdaki zulümleri yaptılar.

- 1 - 
Mekke-i mükerreme şafii müftüsü Esseyyid Ahmed bin Zeyni Dahlan, El-Fütuhat-ül-islamiyye kitabının 2.cüz 228.sayfasından başlayarak, Fitnet-ül-vehhabiyye başlığı altında bunların bozuk inançlarını ve müslümanlara yaptıkları işkenceleri anlatmaktadır. Bunun 234.sayfasında diyor ki:
(Mekke’deki ve Medine’deki Ehl-i sünnet âlimlerini aldatmak için, buralara kendi adamlarını gönderdiler. Bu adamlar, İslam âlimlerine cevap veremediler. Cahil ve sapık oldukları anlaşıldı. Kâfir olduklarını ispat eden bir karar yazılıp her tarafa gönderildi.)

- 2 - 
Hicaz’da bulunan dört mezhep âlimleri ve bunların arasında Abdülvehhab oğlunun kardeşi Süleyman efendi ve kendisine ders okutmuş olan hocaları, Abdülvehhab oğlunun kitaplarını inceleyerek, İslam dinini yıkıcı, bozguncu yazılarına cevaplar hazırladılar, sapık yazılarını çürüten kuvvetli vesikalarla kitaplar yazarak, müslümanları uyandırmaya çalıştılar. Süleyman bin Abdülvehhab’ın, kardeşine karşı yazdığı kitabın ismi, Savaık-ul ilahiyye firreddi alel-vehhabiyye’dir.

- 3 -
Vehhabiliği ingilizler kurdurmuştur. Vehhabilerin kâfir olduklarına dair bir çok kitap yazılmıştır.

Ahmed bin Seyyid Zeyni Dahlan, Mekke’nin müftisi ve reis-ül-uleması ve Şafii şeyhul-hutebası idi. Birçok eserleri olup, (Hülasat-ül-kelam fi beyani umerail beledil-haram), (Firreddi alel-vehhabiyyeti-etba-ı mezhebi İbni Teymiyye) ve (Ed-Dürer-üs-seniyye) kitaplarında Vehhabilerin içyüzlerini açıklamakta, yanlış yolda, sapık olduklarını âyet-i kerime ve hadis-i şeriflerle göstermektedir.

Yusüf Nebhani’nin (Şevahid-ül-hak) kitabında, ikinci Abdülhamid hanın bahriye mirlivası [amirali] Eyyub Sabri Paşanın (Tarihi Vehhabiyan) ve (Mirat-ül-Haremeyn) kitaplarında da iç yüzleri yazılıdır.

İbni Abidin’in üçüncü cildinde bagileri anlatırken ve (Nimet-i İslam) kitabının nikah bahsinde, Vehhabilerin ibahi yani dinsiz oldukları açıkça yazılıdır.

- 4 -
İbni Âbidin hazretleri buyuruyor ki:
Vehhabiler, kendilerini Müslüman sayıp, vehhabilere muhalif olanların müşrik olduğuna inanırlar. Bundan dolayı Ehl-i sünneti ve Ehl-i sünnet âlimlerinin öldürülmesini mubah görürler. (Redd-ül muhtar)

Nimet-i İslam kitabını her yerde bulmak mümkündür. Bu kitapta Hıristiyan ve Yahudi kadınlarla evlenmek caiz olduğu bildirilirken Vehhabilerle evlenmenin caiz olmadığı bildiriliyor. Şirk sebebiyle muharremattan olanlar bahsinde bâtıniyye ile evlenmenin haram olduğu bildirildikten sonra, 1 numaralı dipnotta deniyor ki:
(Bâtınıyye ki, onlara Talimiyye ve İsmailiyye ve İbahiyye dahi denir. Son asırlarda onlar vehhabiyye ismini almışlardır Ve din kisvesi içre, öteden beri dinsiz oldukları halde ehl-i dine ihanet ede gelmişlerdir.)

- 5 - 
Mekke-i mükerreme şafii müftüsü Esseyyid Ahmed bin Zeyni Dahlan, El-Fütuhat-ül-islamiyye kitabının 2.cüz 228.sayfasından başlayarak, Fitnet-ül-vehhabiyye başlığı altında bunların bozuk inançlarını ve müslümanlara yaptıkları işkenceleri anlatmaktadır. Bunun 234.sayfasında diyor ki:
(Mekke’deki ve Medine’deki Ehl-i sünnet âlimlerini aldatmak için, buralara kendi adamlarını gönderdiler. Bu adamlar, İslam âlimlerine cevap veremediler. Cahil ve sapık oldukları anlaşıldı. Kâfir olduklarını ispat eden bir karar yazılıp her tarafa gönderildi.)

Hicaz’da bulunan dört mezhep âlimleri ve bunların arasında Abdülvehhab oğlunun kardeşi Süleyman efendi ve kendisine ders okutmuş olan hocaları, Abdülvehhab oğlunun kitaplarını inceleyerek, İslam dinini yıkıcı, bozguncu yazılarına cevaplar hazırladılar, sapık yazılarını çürüten kuvvetli vesikalarla kitaplar yazarak, müslümanları uyandırmaya çalıştılar. Süleyman bin Abdülvehhab’ın, kardeşine karşı yazdığı kitabın ismi, Savaık-ul ilahiyye firreddi alel-vehhabiyye’dir.

Bu kitaplar onları gafletten uyandıramadı. Müslümanlara karşı olan düşmanlıklarını arttırdı ve Muhammed bin Süud’un müslümanlar üzerine saldırmasına, akıtılan kanların çoğalmasına sebep oldu. Bu adam, (Beni Hanife) kabilesinden olup, Müseyleme-tül Kezzabın peygamberliğine inanmış olan ahmakların soyundan idi. Muhammed bin Süud, 1765 senesinde ölünce, oğlu Abdülaziz yerine geçti. Abdülaziz bin Muhammed bin Süud, 1803 senesinde, Deriyye camiinde, bir Şii tarafından, karnına hançer sokularak öldürüldü. Bundan sonra, oğlu Süud bin Abdülaziz vehhabilerin şefi oldu. Arabları aldatmak, sapık inançlarını yaymak için müslümanların kanını dökmekte, üçü de, birbiri ile yarışırcasına çalıştılar.

- 6 -
Zebid müftüsü Seyyid Abdurrahman, vehhabilerin bozuk yolda olduğunu göstermek için (Arabistan’ın doğu tarafından kimseler çıkar. Kur’an-ı kerim okurlar. Fakat, Kur’an-ı kerim boğazlarından aşağı inmez. Ok yaydan çıktığı gibi dinden çıkarlar. Yüzlerini kazırlar) hadis-i şerifi yetişir buyuruyor. Başı, yanakları tıraş etmeyi, Abdülvehhab oğlunun kitapları emir etmektedir. Diğer sapık fırkaların hiçbirisinde böyle bir emir yoktur.

- 7 -
Vehhabiliği kuran, Mehmed bin Abdülvehhabdır. İngiliz casuslarından, Hempher’in tuzağına düşerek, ingilizlerin (İslamiyet’i imha) etmek çalışmalarına alet oldu.
Mehmed’in babası Abdülvehhab, iyi bir müslüman idi. Bu ve Medine’deki âlimler, Abdülvehhab oğlunun sözlerinden, yeni bir yol tutacağını anlamış, herkese, bununla konuşmamasını nasihat etmişlerdi. Fakat, Abdülvehhab oğlu, 1738 senesinde Vehhabiliği ilan etti. İngilizlerin siyasi ve askeri yardımları ile, Arabistan’a yayıldı.

Hiç yorum yok