1- Malumdur ki, Allah Teala'yı tevhid, yani onun varlığını,birliğini bilip tastik etmek, yapılması gereken en büyük vazifedir. ...
1- Malumdur ki, Allah Teala'yı tevhid, yani onun
varlığını,birliğini bilip
tastik etmek, yapılması gereken en büyük vazifedir. Bundan
sonra farzların
en büyüğü, en mühimi namazdır. Namaz, imanın elametidir,
kalbin nurudur, ruhun kuvvetidir,
müminin miracıdır.
Mümin, bu sayede Hak Teala'nın
manevi huzuruna yükselir, Allah Teala'ya
munacaatta bulunarak manevi yakınlığa erer, mümin için ne
yüce bir şeref!
Bütün hakiki dinler,
insanlara namaz kılmalarını emretmiştir. Bizim sevğili Peygamberimiz (s.a.v)
Efendimiz de
peygamberliğinin ilk yıllarından itibaren namaz kılmakla mükellef bulunmuştu.
Şu kadar var k, bu
namaz biri güneş doğmasından evvel, diğeride güneşin batmasından sonra
olmak üzere sadece
iki vakte ait idi. Sonra mirac gecesinde beş vakit namaz farz olmuştur.
Peygambber Efendimiz
(s.a.v)'in miracı ise tercih edilen görüşe göre
Peygamber Efendimiz (s.a.v)'in
hicretten on sekiz
evvel, Receb-i şerifin yirmi yedinci
gecesinde vuku bulmuştur.
2- Kur'an-ı
Kerim'de mübarek hadislerde namaza dair
bir çok emirler, tavsiyeler vardır ki,
bütüb bunlar islam
dininde namaza ne kadar büyük bir ehemmiyet
verildiğini gösterir.
Mesela bir Ayeti
Kerimede ;
اتْلُ مَا أُوحِيَ إِلَيْكَ مِنَ الْكِتَابِ وَأَقِمِ الصَّلَاةَ إِنَّ الصَّلَاةَ تَنْهَى عَنِ الْفَحْشَاء وَالْمُنكَرِ وَلَذِكْرُ اللَّهِ
أَكْبَرُ وَاللَّهُ يَعْلَمُ مَا تَصْنَعُونَ
(Resûlüm!) Sana vahyolunan Kur'an ayatlerini güzelce ku ve
namazı erkan ve adabına riayetle kıl
Şüphe yokki namaz edebe,namusa uygun olmayan şeylerden,
çirkin görülen işlerden men eder.
Muhakkak Allah Teala'nın zikri, her ibadetten daha büyüktür.
Allah Bütün işlerinizi bilir.[1]
Namaz ise en büyük zikirdir. Diğer bir ayeti celi de;
وَأَقِيمُواْ الصَّلاَةَ وَآتُواْ الزَّكَاةَ وَمَا تُقَدِّمُواْ لأَنفُسِكُم مِّنْ خَيْرٍ تَجِدُوهُ عِندَ اللّهِ إِنَّ اللّهَ بِمَا تَعْمَلُونَ
بَصِيرٌ
Şu mealdedir:
“Namazı ikame ediniz, yani dosdoğru kılınız, zekatı da veriniz,
Kendiniz için
hayırdan her şeyden evvelce göndermiş olursanız onu Allah Teala’nın
Yanıda bulursunuz. Asla zayi olamaz. Şüphe yok
ki, Allah Teala yaptığınız şeyleri görür.”[2]
Bir hadis-i
şerifte:
“Namaz dinin
direğidir.” Buyrulmuştur.[3]
Diğer bir
hadisi şerif de: “Namaz kişinin kalbinde bir nurdur, artık dileyen tenevvür
etsin,
kalbindeki
nurunu arttırmaya çalışsın.” Mealindedir. [4]
İşte bütün bu
mübarek ayetler , hadisler, namazın ne kada r büyük ve Allah’ımızın yüce
katında
Ne kadar
makul bir ibadet olduğunu göstermeye kafidir.
3- Geçekten
namaz, pek mukaddes bir ibadettir. Namazın faziletlerine son yoktur.
Namaz akıllı,
buluğ çağına ermiş her Müslüman için muayyen vakitlerde edası lazım
Gelen pek
yüksek yapılması gerekli bir vazifedir.
Bu mühim farz
vazifeyi yerine getirenler, Allah Teala’nın pek büyük lütuflarına inayetlerine
ereceklerdir.
Bunu kasten
terkedenler de azabı pek şiddetli olan
Hak Teala’nın çok acı veren azaplarına
müstehak olacaktır.
Müslümanlar, henüz yedi yaşlarına girmiş
çocuklarını namaza alıştırmakla mükelleftir.
Bu çocukları
velileri, namaz kılmalarını emir ve tarif ederler.
On yaşına
girdiği halde namaz kılmayan çocuğun vilisi tarafından –üç tokattan fazla
olmamak üzere
el ile hafifçe
dövülmesi lazım gelir.
4- İnsan bir
kere düşünmeli, her an Allah Teala’nın binlerce nimetlerine, inayetlerine nail
olmaktadır.
Öyle Kerim ,
Rahim olan Mabud’umuzun sonsuz lütuf ve
nimetlerine karşı teşekkürde
İcap etmez
mi? İşte insan namaz yolu ile bu şükran borcunu ödemeye, mabud’unun
lütuflarını, nimetlerini
Tertemiz bir
dil ile zikrederek-anarak kulluk vazifesini yerine getirmiş olur. Nitekim:
“Namaz, şükrün bütün kısımlarını toplayıcıdır.”
denimiştir.
Bununla bereber
namaz, ruhu temizleyen, kalbi
aydınlatan, insanı yüksek duygulardan haberdar eden,
İnsanı kötülüklerden
alıkoyan, insanı hayra tefekküre, tevazuya, intizama sevk eyleyen ne güzel bir
ibadettir.
İnsan,
namaz vesileri ile nice günahlardan kurtulacak, Hak Teala’nın nice binlerce
ihsanlarına, keremlerine kavuşacaktır.
Namaz,
manevi hayattan başka maddi hayata da açıklık-ferahlık verir, insanı maddi
manevi temizliğine, sıhhatine,
Muntazam
hareketine sebep olur.
5-
Kısaca namazın farz kılınmasındaki hikmetler, faydalar her türlü düşüncenin
üzerindedir.
Fakat bir Müslümanın namazını yalnız Allah
Teala’nın rızası için kılar yalnız Mabud’una şükür için, tazim için kılar.
Farzedelim
ki namazın hiçbir faydası olmadığı düşünülse bile, yine bunu bir kulluk
vazifesi bilerek, sadece
Yaratıcısının
emrine itaat için kılmaya çalışırır. Bu kutsi vazifenin yerine hiçbir şeyin
geçemiyeceğini kesin olarak bilir,
namaza
sarf edilecek dakikaları hayatının en neşeli, en saadetli zamanı olmak üzere
kabul eder.
Gerçekten
fani hayatın yok olmayacak bir çok güzel
neticeleri ancak namaz olan saadet günlerini hazırlamış olur.
Gıptalar
olsun ki bu pek mübarek, bu pek feyizli
ibadete layıkıyla devam edenlere!
1- [Anakebut Suresi;45]
2- [Bakara süresi; 110]
3- [Deylemi; Firdevs; No: 3795. 2/404]
4- [Deylemi; Firdevs; No: 3723. 2/388]
Hiç yorum yok