Grid

GRID_STYLE

Classic Header

{fbt_classic_header}

Header Ads

//

Canlı Akış

latest

HZ. ÜSAME'NÎN, BİR ADAMI MÜŞRİK SANARAK ÖLDÜRMESİ

Hz. Üsame b. Zeyd, Mirdas b. Nehik adında birinin peşine düşmüş ve onu müşrik sanarak öldürmüştü. Bunu, Kumandan Galib b. Abdullah'a a...

HZ. ÜSAME'NÎN, BİR ADAMI MÜŞRİK SANARAK ÖLDÜRMESİ
Hz. Üsame b. Zeyd, Mirdas b. Nehik adında birinin peşine düşmüş ve
onu müşrik sanarak öldürmüştü. Bunu, Kumandan Galib b. Abdullah'a
anlattı.
"Ben, birinin peşine düştüm. Kılıcımı kaldırıp vuracağım zaman,
adam 'Lâ ilahe illallah.' dedi."
Galib b. Abdullah, "Peki, bunun üzerine kılıcını kınına soktun mu?"
diye sordu.
Hz. Üsame, "Hayır.. " dedi, "Vallahi, boyun damarını kesmedikçe
vazgeçmedim!"
Mücâhidler hep birden, "Vallahi," dediler, "sen, emredilmeyen kötü
bir iş yaptın; 'Lâ ilahe illallah.' diyen bir adamı öldürdün!"
Hz. Üsame, yaptığına son derece üzüldü.
Galib b. Abdullah bundan sonra emrindeki mücâhidlerle Medine'ye
döndü.
"Adamın Kalbini Yardın mı? "

Medine'ye gelince, Hz. Üsame, hâdiseyi Peygamber Efendimize
anlattı.
Resûli Kibriya, hiddetle, "Ey Üsame!.. Demek, sen, 'Lâ ilahe illallah.'
demiş olan bir adamı öldürdün, ha!.." diye buyurdu.
Hz. Üsame, mazeret beyan etti: "Yâ Resûlallah!.. O, ancak silâhtan
korktuğu için 'Lâ ilahe illallah.' demiştir!"
Resûli Ekrem Efendimiz, bu mazeret beyan edişe daha da hiddetlendi;
"Bari, adamın kalbini de yarsaydın, bu sözü gerçekten mi yoksa
yalandan mı söylediğini öğrenseydin ya!.." buyurdu.[1]


Hz. Resûlullah'ın çok sevdiği ve çoğu zaman terkisinde taşıdığı Hz.
Üsame der ki:
"Resûlullah (a.s.m.), bu sözü bana o kadar tekrarlayıp durdu ki,
'Keski, o gün yeni Müslüman olmuş ve adamı da ben öldürmemiş olsay
dım!' diye içimden temenni ettim."[2]



Burada şuna işaret etmek lâzımdır ki, Hz. Üsame'nin bu sözü hakikat
değil, o anda duyduğu ızdırabın mübalâğa ile ifadesidir. Hz. Üsame, bu
adamın kelimei tevhidi getirmesine ehemmiyet vermeyip öldürürken,
"Kâfirlerin, Bizim azabımızı gördükleri zamandaki îmanları kendilerine
fayda vermeyecektir." [3]


 mealindeki âyetin zahiriyle istidlal etmiş ola
caktır. Bu sebepledir ki, Peygamber Efendimiz, sâdece onu azarlamakla
yetinip, diyetle emretmedi.
"Size, selâm veren ve Müslümanlık şiarını [alâmetini] gösteren kişiye,
'Sen mü'min değilsin!' demeyiniz."[4] mealindeki âyeti kerîme de bu
hâdise üzerine nazil olmuştu.



1- İbn Hişam, sire, c4, s.271;Müslim, Sahih, c. 1, s.  96.
2- İbn Hişam,a,e,g,,c.4, s. 271; Müslim, a,e,g,, c.1, s.96.
3- Gafir, 85,
4- Nisa 94,

Hiç yorum yok