Soru: Hocam bir yıldır sizi takip ediyorum sohbetlerinizden çok etkilendim ama dikkatimi çeken bir şey var. Hemen her hafta bir bid’atçiden ...
Soru: Hocam bir yıldır sizi takip ediyorum sohbetlerinizden çok etkilendim
ama dikkatimi çeken bir şey var. Hemen her hafta bir bid’atçiden
bahsetmeden geçmiyorsunuz, her sohbetin içine onları da karıştırıyosunuz bu
dikkatimi çekti. Bid’atçileri kötülemezseniz ve ılımlı görünürseniz çok daha
fazla insan sizi takip edecektir diye düşünüyorum, bu konuda ne dersiniz?
Cevap: Sevgili kardeşim;
Allah Teala'nın, "herkese şirin görünün, çok fazla takipçiniz olsun" diye
bir emri yoktur.
"Hakkı batılla karıştırıp da bile bile hakkı gizlemeyin." diye emri ise
çoktur. (Bakara 42)
Bizim türümüzden menfaatsiz bir şekilde İslam'ı anlatan tebliğcilerin,
dinin güzel ahlak ve muamelata ait olan emirlerini anlatırken, aynı
zamanda dini içeriden yıkmaya çalışan Müslüman görünümlü
kriptoların ve bid'atçilerin hain emellerinden de bahsetmesi çok çok
önemlidir.
Hatta dinimizde Akâid, yani doğru inanış bilgileri fıkıh bilgilerinden bir
adım daha önemlidir.
'Hocam, neden bu sahte hocalarla uğraşıyorsun' da demeyin kardeşim!
İmamı dinleyin:
"Bid'at ehlini ifşa etmek, nafile ibadet yapmaktan daha faziletlidir.
Çünkü bunun faydası tüm Müslümanlara dönüktür. Nafile ibadet ise
sadece sahibine fayda verir." İmam Ahmed bin Hanbel (rahimehullah)
Konu hakkında Gazali de şöyle der:
"Bid'atçının şerri, başkasına sirayet eden şerdir. Ondan buğzettiğini ve
ona karşı düşmanlık güttüğünü ifade etmek, ondan uzak durmak, onuyeri geldikçe bid'atından ötürü tahkir ve tezyif etmek müstehap bir
harekettir. Halkı ondan nefret ettirmek daha da müstehaptır." İmâm
Gazâli (rahmetullahi aleyh)
Yine bir başka sözünde şöyle der imamımız:
"Bid'atçıların bid'atlerini yüzlerine velev ki, bid'atlarına hak olarak
inansalar dahi çarpmalıdır.
Nitekim Yahudi ve Hristiyanların kusurları yüzlerine çarpıldığı gibi..."
İmam Gazâli (rahmetullahi aleyh)
"Buhari şöyle nakletti; Firyabi'nin yanındaydık. Bid'atçilerden
konuşmaya başladı.
Bunun üzerine biz, 'Bize Hadis-i Şeriften bahsetsen iyi olmaz mı?' dedik.
Firyabi sinirlenerek dedi ki;
"Bid'atçıların hakkında konuşup onları tanıtmam bana, 60 yıl ibadet
yapmaktan hayırlıdır." (İmam-ı İbnü'l Cevzi - Telbisü İblis)
Osmanlı dönemi ulemasından Muhammed Küfrevi hazretleri de ehli
bid'at hakkında şunları söylemiştir:
“Bid’at sahibini üstün tutan, dinin yıkılmasına yardım etmiş olur.
Kim bid’at ehline güler yüz gösterirse, dini hafife almış olur.
Bid’at ehlinin cenâzesine katılan, ayrılıncaya kadar Allahü Teâlâ’nın
gazâbından kurtulamaz.
Gayr-i müslim ile yemek yerim, fakat bid’at ehliyle sofraya oturmam."
Şu halde bana bid'at ehlinden bahsetme dememelisiniz!
Zira Allah, Kur’an’da sadece doğru olan yolu anlatmaz; yanlış yolları da
anlatır...
"Onların çoğu, şirk koşmadan Allah'a inanmazlar." (Yusuf 106)
Hastaya, 'Kalbin çok kirlenmiş' dedim;
'Sen benim içimi bilemezsin' dedi.
'İçini bilmiyorum ama sızanı görebiliyorum' dedim; sustu!
Yürümeye başlamadan önce, gideceğin yolun doğru yol olduğundan
emin olmalısın!
Zira yanlış yolda ne kadar çok ilerlersen, doğru yola dönmek o kadar
zorlaşır!
Bakınız: Vehhabi-Selefi, Şii, Mu’tezile, Mücessime, Kaderiye, Cebriye,
Mealizm, Modernizm vesaire...
Hasta olduğunu kabul etmiyorsan, seni hasta olduğuna ikna etmek için
zaman harcamam!
Ama 'ben hastayım' diyorsan, şifaya kavuşman için tüm keyfimi feda
edebilirim...
Yüzüklerin Efendisi izlerken, Gandalf ile Saruman arasında iyi olan
karakterin hangisi olduğunu anlayamayan adamın aklındaki zayıflık
neyse, Ehli Sünnet bir hoca ile Ehli bid'at hocalar arasındaki farkı
anlayamayan Müslümanların ilmindeki zayıflıkta o nisbettedir!
Mealizm, tıpkı Ateizm gibi, Peygamberi ve sahabesini yalanlama
hastalığıdır! (Allah’ın selamı öncülerin üzerine olsun)
'Kur'an meali, başucu kitabınız olmalı' dedi Mealist!
En komiği de programın sonunda kendi yazdığı bir kitabın reklamını
yapmasıydı...
Hiç yorum yok